Bazı işletmeler, kredi veya banka kartı ile ödeme almak yerine, müşterilerini IBAN vererek banka hesaplarına yönlendiriyor. Böylece işletmeler, fiş ya da fatura vermekten de kaçınmış oluyor.
Son dönemde artan uygulamanın, hem tüketiciler hem de işletmeler açısından bazı sakıncaları bulunuyor.
“BANKA KOMİSYONUNDAN KAÇIYORLAR”
İşletmelerin müşterilerine ödenmeyen vergi miktarı kadar fiyat avantajı sağladığına işaret eden İnci, böylece vergisini ödeyen işletmelerin harsız rekabetle karşı karşıya kaldığını söyledi.
Hazine ve Maliye Bakanlığının, kazancını kayıt dışı bırakan mükelleflere yönelik çalışma başlattığını hatırlatan İnci, “Bakanlık, işletmelere ve işletmeyle ilişkili tüm hesaplara IBAN yoluyla gelen transferleri inceleyecek. Bakanlık, işletme sahiplerinin, yakınlarının, çalışanlarının hesapları ile kiralama yoluyla kullanılan hesapları da denetleyecek.” diye konuştu.
İnci, incelemeler sonucunda riskli görülen mükelleflerin tespit edileceğini ve bu hesap sahiplerinden izahat isteneceğini aktardı.
İşletmenin gelen parayla birlikte o ürüne ilişkin fiş veya fatura düzenlediğini ispatlaması gerektiğini bildiren İnci, şöyle devam etti:
“Söz konusu para akışı faturayla kanıtlanamazsa işletme cezaya maruz kalacak. Bununla birlikte kiralama yoluyla edinilen banka hesapları MASAK mevzuatı çerçevesinde terörün finansmanı, kara para aklama, yasa dışı bahis gibi suç unsuru barındıran eylemler kapsamında da ayrıca incelenecek. Hazine ve Maliye Bakanlığı riskli mükellefleri tespit edecek, denetim ve incelemeleri ise vergi dairesi başkanlıkları, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı ve defterdarlıklar yapacak. MASAK da ayrıca inceleme gerçekleştirebilecek.”
“AÇIKLAMA KISMINA ALINAN HİZMET YAZILMALI”
Mal veya hizmeti işletmeden alıp, ücretin şahsi banka hesabına yollanmasının doğru olmadığına dikkati çeken Küçük, şunları kaydetti:
“‘Ödemeyi yapmadınız’ denmesi durumunda ücreti yolladığınızı kanıtlamanız zor. Bu nedenle IBAN üzerinden gönderilen ücretlerde açıklama kısmına ödemenin hangi hizmet için yapıldığını yazmanız gerekiyor. Herhangi bir uyuşmazlık ve konunun yargıya taşınması durumunda açıklama kısmı bizler için kanıt niteliği taşıyor. Söz konusu durum resmi kurumlar tarafında da mecburi hale getirilmeli.”